1. | Tozutup savuranlara, ağırlık |
2. | taşıyanlara,kolaylıkla |
3. | akanlara, iş bölüştürenlere |
4. | andolsun ki, size vaad |
5. | olunanşey elbette doğrudur. |
6. | Hesap ve ceza mutlaka gerçekleşecektir. |
7. | Yollara (yıldızların dolaştığı |
8. | yörüngelere)sahip göğe andolsun ki, muhakkak siz, (peygamber hakkında) çelişkilisözler söylüyorsunuz. |
9. | Ondan (Peygamber’den) çevrilen çevrilir. |
10. | Cehalet içinde gaflete dalmış |
11. | olan (ve”Muhammed şairdir, delidir” diyen) yalancılar kahrolsun! |
12. | “Ceza günü ne zaman?” diye sorarlar. |
13. | Ateş üzerinde azaba |
14. | uğratılacakları gün(görevli melekler onlara şöyle der): “Azabınızı tadın! İşte aceleisteyip durduğunuz şey budur.” |
15. | Şüphesiz Allah’a karşı |
16. | gelmekten sakınanlar,Rablerinin kendilerine verdiği şeyleri alarak cennetlerde ve pınarbaşlarında bulunurlar. Şüphesiz onlar bundan önce iyilik yapankimselerdi. |
17. | Geceleri pek az uyurlardı. |
18. | Seherlerde bağışlama dilerlerdi. |
19. | Mallarında (yardım) isteyen ve (iffetindendolayı isteyemeyip) mahrum olanlar için bir hak vardır. |
20. | Kesin olarak inananlar için |
21. | yeryüzünde vekendi nefislerinizde birçok alametler vardır. Hâlâ görmüyor musunuz? |
22. | Gökte rızkınız ve size vaad olunan şeylervardır. |
23. | Göğün ve yerin Rabbine andolsun ki o (sizevadolunanlar), sizin konuşmanız gibi gerçektir. |
24. | (Ey Muhammed!) İbrahim’in ağırlananmisafirlerinin haberi sana geldi mi? |
25. | Hani onlar, İbrahim’in yanına varmışlar ve”Selâm olsun sana!” demişlerdi. O da “Size de selâm olsun.” demiş,”Bunlar tanınmamış (yabancı) kimseler” (diye düşünmüştü). |
26. | Hissettirmeden ailesinin yanına gidip,(pişirilmiş) semiz bir buzağı getirdi. |
27. | Onu önlerine koydu. “Yemez misiniz?” dedi. |
28. | (Yemediklerini görünce) onlardan İbrahim’iniçine bir korku düştü. Onlar, “korkma” dediler ve onu bilgin biroğul ile müjdelediler. |
29. | Bunun üzerine karısı bir çığlık kopararakyönelip elini yüzüne vurdu. “Ben kısır bir kocakarıyım (nasılçocuğum olabilir?)” dedi. |
30. | Onlar dediler ki: “Rabbin böyle buyurdu.Şüphesiz O, hüküm ve hikmet sahibidir, hakkıyla bilendir.” |
31. | İbrahim onlara: “O halde asıl işiniz nedir eyelçiler?” dedi. |
32. | Onlar şöyle dediler: “Biz |
33. | suçlu bir kavme(Lût’un |
34. | kavmine), üzerlerine çamurdan, pişirilmiş ve Rabbininkatında haddi aşanlar için belirlenmiş taşlar yağdırmak içingönderildik.” |
35. | Orada (Lût’un yöresinde) bulunan mü’minleriçıkardık. |
36. | Zâten orada bir ev halkında başka müslümanbulamadık. |
37. | Orada, elem dolu azapdan korkacaklar için biribret bıraktık. |
38. | Mûsâ kıssasında da ibret vardır. Hani biz onuaçık bir delil ile Firavun’a göndermiştik. |
39. | O ise kuvvetine güvenerek yüz çevirdi ve “Bubir büyücü veya delidir” dedi. |
40. | Bunun üzerine biz de kendisini ve ordularınıyakalayıp denize attık. O ise (pişman olmuş), kendini kınıyordu. |
41. | Ad kavminde de ibretler vardır. Hani onlarınüzerine köklerini kesen rüzgarı göndermiştik. |
42. | Üzerine uğradığı hiçbir şeyi bırakmıyor,mutlaka onu kül ediyordu. |
43. | Semûd kavminde de ibretler vardır. Hanionlara, “Bir süreye kadar faydalanın bakalım” denmişti |
44. | Derken Rablerinin emrinden uzaklaşıpazmışlardı. Bu yüzden bakınıp dururken kendilerini yıldırımçarpıvermişti. |
45. | Artık, ne yerlerinden kalkmaya güçleri yettine de başkasından yardım görebildiler. |
46. | Bunlardan önce de Nûh kavmini helak etmiştik.Çünkü onlar fâsık bir toplum idiler. |
47. | Göğü kudretimizle biz kurduk ve şüphesizbizim (her şeye) gücümüz yeter. |
48. | Yeri de biz döşedik. Biz ne güzeldöşeyiciyiz. |
49. | Düşünüp ibret alasınız diye her şeyden(erkekli dişili) iki eş yarattık. |
50. | O halde Allah’a koşun. Şüphesiz ben, sizeO’nun katından gönderilmiş açık bir uyarıcıyım. |
51. | Allah ile beraber başka bir ilah edinmeyin.Gerçekten ben, size, Allah tarafından gönderilmiş açık biruyarıcıyım. |
52. | İşte böyle! Onlardan öncekilere hiçbirpeygamber gelmemişti ki,”O bir büyücüdür” yahut “bir delidir” demişolmasınlar. |
53. | Onlar bunu birbirlerine tavsiye mi ettiler(ki hep aynı şeyleri söylüyorlar)? Hayır, onlar azgın birtopluluktur. |
54. | Onun için, onlardan yüz çevir. Artıkkınanacak değilsin. |
55. | Sen yine de öğüt ver. Çünkü öğüt mü’minlerefayda verir. |
56. | Ben cinleri ve insanları, ancak bana kulluketsinler diye yarattım. |
57. | Ben, onlardan bir rızık istemiyorum. Banayedirmelerini de istemiyorum. |
58. | Şüphesiz Allah rızık verendir, güçlüdür, çokkuvvetlidir. |
59. | Şüphesiz zulmedenler için (önceki müşrik)arkadaşlarının azap payı gibi payları vardır. Artık azabımı aceleistemesinler. |
60. | Uyarıldıkları günlerinden dolayı vay o inkaredenlerin haline! |