16. Nahl

1. Allah’ın emri gelecektir. Artık onun acelegelmesini istemeyin. Allah, onların ortak koştukları şeylerdenuzaktır, yücedir.
2. Allah, “Benden başka ilah yoktur. Öyle isebana karşı gelmekten sakının” diye (insanları) uyarmaları içinemrini içeren vahiy ile melekleri kullarından dilediğine indirir.
3. Allah, gökleri ve yeri hak ve hikmete uygunolarak yarattı. O, müşriklerin ortak koştukları şeylerden yücedir.
4. İnsanı nutfeden (bir damla sudan) yarattı.Böyle iken bakarsın ki o, Rabbine açık bir hasım kesilmiştir
5. Hayvanları da yarattı. Onlarda sizin için birısınma ve birçok faydalar vardır. Hem de onlardan yersiniz.
6. Onları akşamleyin getirirken, sabahleyinsalıverirken de sizin için bir güzellik (ve zevk) vardır.
7. Onlar ağırlıklarınızı, sizin ancak zorluklavarabileceğiniz beldelere taşırlar. Şüphesiz Rabbiniz çokesirgeyicidir, çok merhametlidir.
8. Hem binesiniz diye, hem de süs olarak atları,katırları ve merkepleri de yarattı. Bilemeyeceğiniz daha niceşeyleri de yaratır.
9. Doğru yolu göstermek Allah’a aittir. Yoluneğrisi de vardır. Allah dileseydi hepinizi doğru yola iletirdi.
10. O, göklerden sizin için su indirendir.İçilecek su ondandır. Hayvanlarınızı otlattığınız bitkiler de onunlameydana gelir.
11. Allah o su ile size; ekin, zeytin, hurmaağaçları, üzümler ve her türlü meyvelerden bitirir. Elbette bundadüşünen bir kavim için bir ibret vardır.
12. O, geceyi, gündüzü, güneşi ve ayı sizinhizmetinize verdi. Bütün yıldızlar da O’nun emri ile sizinhizmetinize verilmiştir. Şüphesiz bunlarda aklını kullanan birmillet için ibretler vardır.
13. Sizin için yeryüzünde çeşitli renk vebiçimlerle yarattığı şeyleri de sizin hizmetinize verdi. Öğüt alanbir toplum için bunda ibretler vardır.
14. O, taze et yemeniz ve takınacağınız süseşyası çıkarmanız için denizi sizin hizmetinize verendir. Gemilerinorada suyu yara yara gittiğini görürsün. (Bütün bunlar) onunlütfundan nasip aramanız ve şükretmeniz içindir.
15. Sizi sarsmaması için yeryüzünde sağlamdağlar; yolunuzu bulmanız için de nehirler, yollar ve nice işaretlermeydana getirirdi. İnsanlar yıldızlarla da yollarını bulurlar.
16.
17. Şu halde yaratan, yaratamayan gibi olur mu?Artık siz düşünmez misiniz?
18. Halbuki Allah’ın nimetini saymaya kalksanızonu sayamazsınız. Şüphesiz Allah; çok bağışlayandır, çok merhametedendir.
19. Allah gizlediğinizi de, açığa vurduğunuzu dabilir.
20. Allah’ı bırakıp da taptıkları şeyler,yaratılmış olduklarına göre hiçbir şey yaratamazlar.
21. Onlar diri olmayan cansız varlıklardır! Nezaman dirileceklerinin de şuuruna varamazlar.
22. Sizin ilahınız tek bir ilahtır. Ahireteinanmayanların kalpleri bunu inkâr etmekte, kendileri de büyüklüktaslamaktadırlar.
23. Şüphe yok ki Allah, onların gizlediklerinide, açığa vurduklarını da bilir. O, büyüklük taslayanları hiçsevmez.
24. Onlara “Rabbiniz ne indirdi?” denildiğizaman, “Öncekilerin masalları” dediler.
25. Böylece kıyamet gününde kendi günahlarını tamolarak, bilgisizce saptırdıkları kimselerin günahlarının da birkısmını yüklenirler. Dikkat et, yüklendikleri ne kötüdür.
26. Onlardan öncekiler de tuzak kurmuşlardı.Allah’ın azabı binalarını, temelinden gelip yıktı da tavanlarıbaşlarına çöküverdi ve azap kendilerine fark edemedikleri yerdengeldi.
27. Sonra kıyamet günü Allah onları rezil edecekve diyecek ki: “Uğrunda mücadele ettiğiniz ortaklarım nerede?!”kendilerine ilim verilenler ise şöyle derler: “Şüphesiz bugünrezillik, aşağılık ve kötülük kafirlerin üzerinedir.”
28. O kafirler, nefislerine zulmederlerkenmelekler onların canlarını alır da onlar teslim olup, “Biz hiçbirkötülük yapmıyorduk” derler. (Melekler de şöyle diyecekler:) “Hayır!Allah sizin yapmakta olduklarınızı hakkıyla bilmektedir.”
29. “Haydi, içinde ebedî kalacağınız cehenneminkapılarından girin. Büyüklük taslayanların yeri ne kötüdür!”
30. Allah’a karşı gelmekten sakınan kimselere,”Rabbiniz ne indirdi?” denildiğinde, “Hayır indirdi” derler. Budünyada iyilik yapanlara bir iyilik vardır. Ahiret yurdu ise dahahayırlıdır. Allah’a karşı gelmekten sakınanların yurdu ne güzeldir.
31. İçinden nehirler akan Adn cennetlerinegireceklerdir. Kendileri için orada diledikleri her şey vardır.Allah kendine karşı gelmekten sakınanları böyle mükafatlandırır.
32. Melekler onların canlarını iyi kimselerolarak alırken, “Selâm size! Yapmış olduğunuz iyi işlere karşılıkgirin cennete” derler.
33. (O kafirler) kendilerine ancak meleklerinveya senin Rabbinin helâk emrinin gelmesini bekliyorlar. Onlardanöncekiler de böyle yapmıştı. Allah onlara zulmetmedi, fakat onlarkendilerine zulmediyorlardı.
34. Bu sebeple işledikleri kötülüklerin cezasıonlara ulaştı ve alay ettikleri şey kendilerini kuşattı.
35. Allah’a ortak koşanlar dediler ki: “Allahdileseydi ne biz, ne de atalarımız O’ndan başka hiçbir şeyetapmazdık, O’nun emri olmadan hiçbir şeyi de haram kılmazdık.”Kendilerinden öncekiler de böyle yapmıştı. Peygamberlere düşensadece apaçık bir tebliğdir.
36. Andolsun biz, her ümmete, “Allah’a kullukedin, tâğûttan kaçının” diye peygamber gönderdik. Allah onlardankimini doğru yola iletti, onlardan kimine de (kendi iradelerisebebiyle) sapıklık hak oldu. Şimdi yeryüzünde dolaşın dapeygamberleri yalanlayanların sonunun ne olduğunu görün.
37. Sen onların doğru yola erişmelerine aşırıistek göstersen de şüphesiz Allah saptırdığı kimseyi doğru yolailetmez. Onların yardımcıları da yoktur.
38. Onlar, “Allah ölen bir kimseyi diriltmez.”diye var güçleriyle Allah’a yemin ettiler. Hayır diriltecek! Bu,yerine getirilmesini Allah’ın üzerine aldığı bir vaaddir. Fakatinsanların çoğu bilmezler.
39. (Diriltecek ki) ayrılığa düştükleri şeyionlara anlatsın ve kâfir olanlar da kendilerinin yalancı olduklarınıbilsinler!
40. Biz bir şeyin olmasını istediğimiz zamansözümüz sadece, ona, “ol” dememizdir. O da hemen oluverir.
41. Zulme uğradıktan sonra Allah yolunda hicretedenlere gelince, elbette onları dünyada güzel bir şekildeyerleştiririz. Ahiret mükafatı ise daha büyüktür. Keşkebilselerdi…
42. Onlar, sabreden ve yalnız Rablerine tevekküleden kimselerdir.
43. Senden önce de ancak, kendilerinevahyettiğimiz birtakım erkekleri peygamber olarak gönderdik. Eğerbilmiyorsanız ilim sahiplerine sorun.
44. (O peygamberleri) apaçık belgeler vekitaplarla gönderdik. İnsanlara, kendilerine indirileni açıklaman veonların da (üzerinde) düşünmeleri için sana bu Kur’an’ı indirdik.
45. Kötü işler yapmak için tuzak kuranlar,Allah’ın kendilerini yere geçirmesinden veya (ansızın)bilemeyecekleri bir yerden kendilerine azap gelmesinden emin mioldular?
46. Yahut onlar dönüp dolaşırken Allah’ınkendilerini yakalayıvermesinden emin mi oldular? Onlar Allah’ı acizbırakacak değillerdir.
47. Yahut da, onları korku üzere ikenyakalamayacağından güven içinde midirler? Şüphesiz Rabbiniz çokesirgeyicidir, çok merhametlidir.
48. Allah’ın yarattığı şeyleri görmüyorlar mı?Onların gölgeleri Allah’a secde ederek ve tevazu ile boyun eğereksağa ve sola dönmektedir.
49. Göklerde ve yerde bulunan canlılar vemelekler büyüklük taslamadan Allah’a boyun eğerler.
50. Üzerlerinde hakim ve üstün olan Rablerindenkorkarlar ve emrolundukları şeyleri yaparlar.
51. Allah şöyle dedi: “İki ilah edinmeyin. O,ancak tek ilahtır. O halde yalnız benden korkun.”
52. Göklerdeki her şey, yerdeki her şey O’nundur.İtaat de daima O’na olmalıdır. Öyle iken siz Allah’tan başkasındanmı korkuyorsunuz?
53. Size ulaşan her nimet Allah’tandır. Sonrasize bir sıkıntı ve zarar dokunduğu zaman yalnız ona yalvarıryakarırsınız.
54. Sonra sizden o sıkıntıyı giderince, bir debakarsınız, içinizden bir kısmı Rablerine ortak koşar.
55. Kendilerine verdiğimiz nimetlere karşınankörlük etmek için böyle yaparlar. Bir süre daha faydalanınbakalım! Yakında bileceksiniz!
56. Bir de kendilerine rızık olarakverdiklerimizden (mahiyetini) bilmedikleri şeylere (putlara) payayırıyorlar. Allah’a andolsun ki, uydurmakta olduğunuz şeylerdenmutlaka sorguya çekileceksiniz.
57. Onlar, kızları Allah’a nispet ediyorlar -ki Obundan uzaktır- kendilerine ise, canlarının istediğini.
58. Onlardan biri, kız ile müjdelendiği zaman içiöfke ile dolarak yüzü simsiyah kesilir!
59. Kendisine verilen kötü müjde (!) yüzündenhalktan gizlenir. Şimdi onu, aşağılanmış olarak yanında tutacak mı,yoksa toprağa mı gömecek? Bak, ne kötü hüküm veriyorlar!
60. Kötü sıfatlar ahirete inanmayanlara aittir.En yüce sıfatlar ise Allah’ındır. O, mutlak güç sahibidir, hüküm vehikmet sahibidir.
61. Eğer Allah, insanları zulümleri yüzündenhemen cezalandırsaydı, yeryüzünde hiçbir canlı bırakmazdı. Fakatonları belirli bir süreye kadar erteler. Ecelleri geldiği zaman isene bir an geri kalabilirler, ne de öne geçebilirler.
62. Hoşlarına gitmeyen şeyleri Allah’a isnadederler. En güzel sonuç kendilerininmiş diye dilleri de yalanuyduruyor. Hiç şüphe yok ki onlara cehennem vardır ve onlar oraya enönde sokulacaklardır.
63. Allah’a andolsun, senden önceki ümmetlerepeygamberler gönderdik. Fakat şeytan onlara işlerini güzel gösterdi.O, bugün de onların dostudur ve onlar için elem dolu bir azapvardır.
64. Sana kitabı, ancak ayrılığa düştüklerişeyleri onlara açıklaman için ve iman eden bir topluma doğru yolugösterici ve rahmet olarak indirdik.
65. Allah gökten su indirdi de onunla yeryüzünüölümünden sonra diriltti. Şüphesiz bunda dinleyecek bir toplum içinbir ibret vardır.
66. Şüphesiz (sağmal) hayvanlarda da sizin içinbir ibret vardır. Onların karınlarındaki fışkı ile kan arasından(süzülen) içenlere halis ve içimi kolay süt içiriyoruz.
67. Hurma ağaçlarının meyvelerinden ve üzümlerdenhem içki, hem de güzel bir rızık edinirsiniz. Elbette bunda aklınıkullanan bir toplum için bir ibret vardır.
68. Rabbin bal arısına şöyle ilham etti:”Dağlardan, ağaçlardan ve insanların yaptıkları çardaklardan(kovanlardan) kendine evler edin.”
69. “Sonra meyvelerin hepsinden ye de Rabbininsana kolaylaştırdığı (yaylım) yollarına gir.” Onların karınlarındançeşitli renklerde bal çıkar. Onda insanlar için şifa vardır.Şüphesiz bunda düşünen bir (toplum) için bir ibret vardır.
70. Allah sizi yarattı. Sonra sizi öldürecek.İçinizden kimileri de, bilgili olduktan sonra hiçbir şeyi bilmesindiye ömrünün en düşkün çağına ulaştırılır. Şüphesiz Allah hakkıylabilendir, (her şeye) hakkıyla gücü yetendir.
71. Allah rızık konusunda kiminizi kiminizdenüstün kıldı. Üstün kılınanlar rızıklarını ellerinin altındakilerevermezler ki rızıkta hep eşit olsunlar. Şimdi Allah’ın nimetini miinkar ediyorlar?
72. Allah size kendi cinsinizden eşler var etti.Eşlerinizden de oğullar ve torunlar verdi ve sizi temiz şeylerdenrızıklandırdı. Öyleyken onlar batıla inanıyorlar da Allah’ınnimetini inkâr mı ediyorlar?
73. Allah’ı bırakıp da, kendilerine göklerden veyerden hiçbir rızık sağlayamayan ve buna gücü de yetmeyen şeyleretapıyorlar.
74. Artık Allah’a (şanına uymayan) benzetmeleryapmaya kalkmayın. Çünkü Allah bilir siz bilmezsiniz.
75. Allah, hiçbir şeye gücü yetmeyen vebaşkasının malı olan bir köle ile, kendisine verdiğimiz güzelrızıktan gizli ve açık olarak Allah yolunda harcayan kimseyi misalverir. Bunlar hiç eşit olur mu? Hamd Allah’a mahsustur, fakatonların çoğu bilmezler.
76. Allah (şöyle) iki adamı da misal verdi:Onlardan biri dilsizdir, hiçbir şeye gücü yetmez, efendisine sadecebir yüktür. Nereye gönderse olumlu bir sonuç alamaz. Bu, adaletleemreden ve doğru yol üzere olan kimse ile eşit olur mu?
77. Göklerin ve yerin gaybı Allah’a aittir.Kıyamet’in kopması bir göz kırpması gibi veya daha az bir zamandır.Şüphesiz Allah her şeye hakkıyla gücü yetendir.
78. Allah sizi, analarınızın karnından siz hiçbirşey bilmez durumda iken çıkardı. Şükredesiniz diye size kulaklar,gözler ve kalpler verdi.
79. Gökyüzünde Allah’ın emrine boyun eğerek uçankuşları görmüyorlar mı? Onları gökte ancak Allah tutar. Şüphesizbunda inanan bir toplum için ibretler vardır.
80. Allah, size evlerinizi huzur ve dinlenme yeriyaptı. Hayvanların derilerinden gerek göç gününüzde, gerek ikametgününüzde kolayca taşıyacağınız evler; onların yünlerinden,yapağılarından ve kıllarından bir süreye kadar yararlanacağınız eveşyası ve geçimlikler meydana getirdi.
81. Allah, yarattıklarından sizin için gölgeleryaptı ve dağlarda da sizin için barınaklar var etti. Sizi sıcaktankoruyacak elbiseler ve savaşta sizi koruyacak zırhlar verdi. BöyleceAllah, müslüman olasınız diye üzerinizde olan nimetini tamamlıyor.
82. Ey Muhammed! Eğer yüz çevirirlerse, artıksana düşen açık bir tebliğden ibarettir.
83. Onlar, Allah’ın nimetini bilirler, sonra dainkâr ederler. Onların çoğu kâfirlerdir.
84. Kıyamet günü her ümmetten bir şahitgöndereceğiz; sonra inkar edenlere ne (özür dilemeleri için) izinverilecek, ne de Allah’ın rızasını kazandıracak amelleri işlemeistekleri kabul edilecek.
85. O zalimler, azabı gördükleri zaman artıkonlardan azap hafifletilmez ve kendilerine mühlet de verilmez.
86. Allah’a ortak koşanlar ortaklarınıgördüklerinde diyecekler ki: “Rabbimiz! Bunlar, seni bırakıpkendilerine tapmış olduğumuz ortaklarımızdır.” Koştukları ortaklarda onlara: “Siz elbette yalancılarsınız” diye laf atacaklar.
87. Onlar o gün Allah’a teslim olurlar veuydurdukları şeyler de onları yüzüstü bırakıp kaybolur.
88. İnkâr eden ve insanları Allah’ın yolundanalıkoyanların, yapmakta oldukları bozgunculuklarına karşılıkazaplarının üstüne azap ekleriz.
89. (Ey Muhammed!) Her ümmetin kendi içindenüzerlerine bir şahit göndereceğimiz, seni de onların üzerine birşahit olarak getireceğimiz günü düşün. Sana bu kitabı; her şey içinbir açıklama, doğru yolu gösteren bir rehber, bir rahmet vemüslümanlar için bir müjde olarak indirdik.
90. Şüphesiz Allah, adaleti, iyilik yapmayı,yakınlara yardım etmeyi emreder; hayasızlığı, fenalık ve azgınlığıda yasaklar. O, düşünüp tutasınız diye size öğüt veriyor.
91. Antlaşma yaptığınız zaman, Allah’a karşıverdiğiniz sözü yerine getirin. Allah’ı kendinize kefil kılarakpekiştirdikten sonra yeminlerinizi bozmayın. Şüphesiz Allahyaptıklarınızı bilir.
92. Bir topluluk diğer bir topluluktan daha(güçlü ve) çoktur diye yeminlerinizi aranızda bir hile ve fesatsebebi yaparak, ipliğini iyice eğirip büktükten sonra (tekrar) çözüpbozan kadın gibi olmayın. Allah bununla sizi ancak imtihan eder.Hakkında ayrılığa düştüğünüz şeyleri kıyamet günü size elbetteaçıklayacaktır.
93. Allah dileseydi, sizi tek bir ümmet yapardı.Fakat O, dilediğini saptırır, dilediğini de doğru yola iletir.Yapmakta olduğunuz şeylerden mutlaka sorguya çekileceksiniz.
94. Yeminlerinizi aranızda hile ve fesat sebebiyapmayın. Sonra sağlamca bastıktan sonra ayak(larınız) kayar daAllah yolundan sapmanız sebebiyle kötü azabı tadarsınız. (Ahirettede) sizin için büyük bir azap vardır.
95. Allah’a verdiğiniz sözü az bir karşılığadeğişmeyin. Eğer bilirseniz, şüphesiz Allah katında olan sizin içindaha hayırlıdır.
96. Sizin yanınızdaki tükenir, Allah katında olanise kalıcıdır. Elbette sabredenlere, yapmakta olduklarının engüzeliyle mükafatlarını vereceğiz.
97. Erkek veya kadın, kim mü’min olarak iyi işişlerse, elbette ona hoş bir hayat yaşatacağız ve onlarınmükafatlarını yapmakta olduklarının en güzeli ile vereceğiz.
98. Kur’an okuduğun zaman, kovulmuş şeytandanAllah’a sığın.
99. Gerçek şu ki; şeytanın, inanan ve yalnızRablerine tevekkül eden kimseler üzerinde bir hakimiyeti yoktur.
100. Şeytanın hakimiyeti, sadece onu dostedinenler ve Allah’a ortak koşanlar üzerindedir.
101. Biz bir âyeti değiştirip yerine başka birâyet getirdiğimiz zaman -ki Allah neyi indireceğini gayet iyi bilir-onlar Peygamber’e, “Sen ancak uyduruyorsun” derler. Hayır, onlarınçoğu bilmezler.
102. Ey Muhammed! De ki: “Kur’an’ı, Ruhu’l-Kudüs(Cebrail) inananların inançlarını sağlamlaştırmak, müslümanlaradoğru yolu göstermek ve onlara bir müjde olmak üzere hak olarakindirdi.”
103. Andolsunki biz onların, “Kur’an’ı ona birinsan öğretiyor” dediklerini biliyoruz. İma ettikleri kimsenin diliyabancıdır. Bu Kur’an ise gayet açık bir Arapça’dır.
104. Allah’ın âyetlerine inanmayanları Allahelbette doğru yola iletmez. Onlar için elem dolu bir azap vardır.
105. Yalanı, ancak Allah’ın âyetlerineinanmayanlar uydurur. İşte onlar, yalancıların ta kendileridir.
106. Kalbi imanla dolu olduğu halde zorlanan kimsehariç, inandıktan sonra Allah’ı inkâr eden ve böylece göğsünü küfreaçanlara Allah’tan gazap iner ve onlar için büyük bir azap vardır.
107. Bu, onların dünya hayatını sevip ahiretetercih etmelerinden ve Allah’ın kâfirler topluluğunu asla doğru yolailetmeyeceğindendir.
108. İşte onlar, Allah’ın; kalplerini, kulaklarınıve gözlerini mühürlediği kimselerdir. İşte onlar gafillerin takendileridir.
109. Hiç şüphesiz onlar, ahirette ziyanauğrayanların da ta kendileridir.
110. Sonra şüphesiz ki Rabbin, eziyeteuğratıldıktan sonra hicret eden, sonra Allah yolunda cihad edipsabreden kimselerin yanındadır. Şüphesiz Rabbin bundan sonra da çokbağışlayandır, çok merhamet edendir.
111. Herkesin nefsi için mücadele ederek geleceği,kendilerine zulmedilmeksizin herkese yaptığının karşılığınıneksiksiz ödeneceği günü düşün.
112. Allah şöyle bir memleketi misal verdi: Orasıgüven ve huzur içinde idi. Oraya her taraftan bolca rızık gelirdi.Fakat Allah’ın nimetlerine nankörlük ettiler; bu yüzden yaptıklarınakarşılık Allah onlara şiddetli açlık ve korku ızdırabını tattırdı.
113. Andolsun, onlara içlerinden bir peygambergeldi de onu yalanladılar. Böylece zulmederlerken azap onlarıyakalayıverdi.
114. Artık Allah’ın size helâl ve temiz olarakverdiği rızıklardan yiyin. Eğer yalnız ona ibadet ediyorsanız,Allah’ın nimetine şükredin.
115. Allah size ancak leş, kan, domuz eti veAllah’tan başkası adına kesileni haram kıldı. Ama kim mecbur olur daistismar etmeksizin ve zaruret ölçüsünü aşmaksızın yemek zorundakalırsa şüphesiz ki Allah çok bağışlayandır, çok merhamet edendir.
116. Dilleriniz yalana alışageldiğinden dolayı,Allah’a karşı yalan uydurmak için, “Şu helâldir”, “Şu haramdır”demeyin. Şüphesiz, Allah’a karşı yalan uyduranlar, kurtuluşaeremezler.
117. (Dünyada elde ettikleri) az biryararlanmadır. Halbuki (ahirette) onlara acıklı bir azap vardır.
118. Daha önce sana anlattıklarımızı yahudiolanlara da haram kılmıştık. Biz (bununla) onlara zulmetmedik, fakatonlar kendilerine zulmediyorlardı.
119. Sonra, şüphesiz ki Rabbin; cahillik sebebiylekötülük yapan, sonra bunun ardından tövbe eden ve durumunudüzeltenlerden yanadır. Şüphesiz Rabbin bundan sonra da elbette çokbağışlayandır, çok merhamet edendir.
120. Şüphesiz İbrahim, Allah’a itaat eden, hakkayönelen bir önder idi. Allah’a ortak koşanlardan değildi.
121. Onun nimetlerine şükreden bir önderdi. Allahonu seçmiş ve doğru yola iletmişti.
122. Ona dünyada iyilik verdik. Şüphesiz o,ahirette de salihlerdendir.
123. Sonra da sana, “Hakka yönelen İbrahim’indinine uy. O, Allah’a ortak koşanlardan değildi” diye vahyettik.
124. Cumartesi gününe saygı, ancak onda görüşayrılığına düşenlere farz kılındı. Şüphesiz Rabbin, ayrılığadüşmekte oldukları şeyler konusunda kıyamet günü aralarında hükümverecektir.
125. (Ey Muhammed!) Rabbinin yoluna, hikmetle,güzel öğütle çağır ve onlarla en güzel şekilde mücadele et. Şüphesizsenin Rabbin kendi yolundan sapanları en iyi bilendir. O, doğruyolda olanları da en iyi bilendir.
126. Eğer ceza verecekseniz size yapılanınmisliyle cezalandırın. Eğer sabrederseniz, elbette bu, sabredenleriçin daha hayırlıdır.
127. Sabret! Senin sabrın ancak Allah’ın yardımıiledir. Onlardan yana üzülme. Tuzak kurmalarından dolayı dasıkıntıya düşme.
128. Şüphesiz Allah, kendisine karşı gelmektensakınanlar ve iyilik yapanlarla beraberdir.